Avrupa uçak üreticisi Airbus, Hamburg Havalimanı’nın ZEROe programı kapsamında Almanya’nın ilk havalimanı ve Uluslararası Havalimanı’ndaki Hidrojen Merkezi ağının 12. üyesi olduğunu açıkladı.
Gelecekteki uçaklara güç sağlamak amacıyla hidrojenin kullanılması, yalnızca havadaki karbondioksit emisyonlarını azaltmakla kalmayacak, aynı zamanda yerdeki havacılık altyapısının karbondan arındırılmasına da katkıda bulunacak. Airbus da bu doğrultuda, 2020’de değer zinciri genelinde altyapı ihtiyaçları ve düşük karbonlu havalimanı operasyonlarına yönelik araştırmaları teşvik etmek için Havalimanlarında Hidrojen Merkezi programını başlatmıştı. Hamburg Havalimanı’nın ağa entegrasyonu, dünyanın önde gelen endüstriyel ve mühendislik gazları şirketlerinden biri olan Linde’yi de içeriyor.
Havaalanı’ndaki Hidrojen Merkezi ağının hâlihazırda aralarında Fransa, ABD, İngiltere, Singapur, Japonya, Güney Kore ve Yeni Zelanda’nın da bulunduğu 11 ülkede havaalanı, havayolu ve enerji sektörlerinden üyeleri bulunuyor.
Hidrojenle çalışan uçak 2035’te havalanacak
Airbus’ın hedefi, 2035’e kadar dünyanın ilk hidrojenle çalışan ticari uçağını piyasaya sürmek. Bu hedefe ulaşmak için ZEROe projesi, çeşitli konfigürasyonları ve teknolojileri araştırıyor ve aynı zamanda hidrojen üretip tedarik edecek ekosistemi hazırlıyor.
Dört ZEROe konsept uçağı, hidrojenle çalışıyor. Hidrojenin yanması durumunda, modifiye edilmiş yakıt enjektörlerine ve yakıt sistemlerine sahip gaz türbinleri, günümüzde uçakların çalıştırılmasına benzer şekilde hidrojenle çalıştırılıyor. İkinci yöntem ‘hidrojen yakıt hücreleri’, pervaneyi veya fanı döndüren elektrik motorlarına güç sağlayan elektrik enerjisi üretir. Bu, şu anda hizmetteki uçaklarda tahrik sisteminden oldukça farklı, tamamen elektrikli bir tahrik sistemi.