Japan Airlines’ın 123 sefer sayılı uçağı 12 Ağustos 1985 akşamı Tokyo Haneda Havaalanından Osaka’ya gitmek üzere havalandı. JA8119 kuyruk tescilli, 11 yıllık bir Boeing 747SR olan uçak, yüksek yoğunluklu iç hat seferleri için yapılandırılmıştı.
Kalkışından 45 dakika sonra 524 yolcu ve mürettebat taşıyan uçak, Tokyo’nun kuzeybatısındaki Takamagahara dağına çakıldı.
Faciada 520 kişi hayatını kaybetmiş, sadece dört kişi kurtulabilmişti. Bu, havacılık tarihindeki en ölümcül tek uçak kazası olarak kayıtlara geçti.
Yedi yıl önceye…
Uçuş 123’ün hikayesi kazadan yedi yıl öncesine uzanıyor. Aynı uçak, 2 Haziran 1978’de, Japan Airlines’ın 115 sefer sayılı uçağı olarak Tokyo’dan Osaka’ya uçuyordu.
İniş sırasında uçak şiddetli bir şekilde sıçramış ve pilot kontrol kolunu aşırı derecede geri çekerek uçağın kuyruğunun şiddetle yere çarpmasına neden olmuştu.
Çarpma, uçaktaki yolculardan 25’inin yaralanmasına ve arka basınç duvarının çatlamasına yol açmıştı. Uçak onarıldı ve hizmete geri döndü.
Boeing 747 uçağı, 12 Ağustos 1985 tarihinde o meşum kazanın olmasına kadar güvenle uçuyordu.
Basınç düşmesi
123 sefer sayılı uçak, havalandıktan 12 dakika sonra, yaklaşık 7 bin 300 metre irtifada basınç düşmesine maruz kaldı ve bu da kabin içindeki tavanın çökmesine, uçağın arka kısmının hasar görmesine ve uçuş kumandalarını hareket ettirmek için kullanılan dört hidrolik hattın yanı sıra dikey stabilizatörün de koparak uçaktan ayrılmasına neden oldu.
Pilotlar, Tokyo hava trafik kontrolüne bir tehlike sinyali gönderdi ve kaza geçiren 747’yi kontrol etmek için mücadele etmeye başladı.
Pilotlara acil iniş için takip etmeleri gereken radar vektörleri verildi. Ancak, hidrolik aksamı ve dikey dengeleyicisi olmayan uçak neredeyse kontrol edilemez hale gelmişti.
1.200 metrelik yunuslamalar
Uçak, her biri yaklaşık 90 saniye süren 1.200 metrelik döngüler halinde tırmanıyor ve alçalıyor ve aynı zamanda bir yandan diğer yana savruluyordu.
Pilotlar, çaresizce motorlara asimetrik güç vererek ya da kısarak uçağın kontrolünü yeniden ele almak ve uçağı dengelemek için çabalıyordu. Uçak yaklaşmaya hazırlanırken iniş takımları indirilmiş ve flaplar uzatılmış, ancak bu durum uçağın burnunun aşağı yönelmesi ve sağa doğru yatmasıyla daha fazla dengesizliğe neden olmuştu.
Yerel saatle 18.56’da artık 40º eğimli olan uçak dağın yamacındaki ağaçları taramaya başlamış, birkaç dakika sonra sağ kanat bir sırta çarparak uçağı parçalamış ve uçak iki sırtın arasında durmuştu.
Kazadan sadece dört yolcu sağ kurtuldu. Yakındaki ABD Hava Kuvvetlerinden kurtarma operasyonunu durdurması ve işi Japon arama kurtarma ekiplerine bırakması istendi, ancak bu ekipler de kaza yerinin uzak konumu nedeniyle ertesi sabaha kadar olay yerine ulaşamadı.
Ertesi gün yolcuların cesetlerinin bulunmasının ardından birçok yolcunun çarpmadan kurtulduğu, ancak ne yazık ki daha sonra geçirdikleri şoktan, dağların yükseklerinde soğuğa maruz kalmaktan ve daha erken müdahale edilmiş olsaydı ölümcül olmayabilecek yaralanmalardan öldüğü anlaşıldı.
Pilotlar, uçağı uçurmak ve mümkünse indirmek için canla başla mücadele etmiş ve her şeye rağmen yön kontrolü olmadan 32 dakika boyunca uçmayı sürdürmüştü.
Kurtarma ekipleri, enkazın arasında, kaderlerinin farkına varan yolcuların veda notlarını ve mesajlarını buldu.
Kazanın nedeni
Kazanın resmî nedeni, yedi yıl önce Osaka’da aynı uçağın karıştığı ve arka bölmenin hasar gördüğü çarpmaya bağlandı. Müfettişler, daha sonra yapılan onarımın Boeing’in onaylı şartnamelerine uymadığını tespit etti.
Yanlış onarım, yorulma çatlamasına karşı etkili direnci azaltmıştı. Sonuç olarak, zaman içinde tekrarlanan basınçlandırma döngüleriyle bölme duvarı yavaş yavaş çatlamaya ve perçinlerin etrafında iyice zayıflamaya başladı.
Bugün, JAL 123 sefer sayılı uçağın 520 kurbanı için kaza mahallinin yakınında bir anıt bulunmaktadır. Her yıldönümünde aileler, kurbanları anmak ve 18.56’da bir dakikalık saygı duruşunda bulunmak için dağlık patikada yürüyor.
(Ajans Bizim)